Tartışmada Eşler Birbirini Yatıştırmalı
Hemen her terapist ve kişisel gelişim kitabı sorunların çözümünde iletişimi ve sözcüklerin gücünü vurgular. Birçoğu mükemmel öğütler verir. Ama doğru sözcükler ilişkilerin kopmasını önlemeye yeterli olsaydı, şimdiye kadar üzücü boşanma oranlarından kurtulmanın yolunu konuşarak bulmuş olurduk. Çiftler çoğunlukla doğru sözcükleri papağan gibi tekrarlamayı öğrenir ama konuşmalarını birbirlerine yönelik derin bir anlayışa dayandırmazlar. Fransızca cümleleri ezberlemeyi öğrenmeye benzer bu. Ne anlama geldiklerini bilmezseniz, Fransızca konuşuyor olmazsınız.
Yakınlık nasıl oluşur
Çiftler birbirlerini derin bir düzeyde anlayıp bu bilgiyi birbirlerine sevecen bir biçimde ifade edebildiklerinde, aralarında gerçek bir yakınlık oluşur. Uyum sağlama dediğimiz bu beceri, kimi şanslı çiftlerin neredeyse doğuştan gelme özelliğidir ama birbirlerine en az onlar kadar bağlı pek çok çift bu konuda zorlanır. Neyse ki uyum, neredeyse tüm çiftlerin öğrenebileceği ‘ya da güçlendirmeyi öğrenebileceği’ becerilerden oluşur.
Çift terapisi ‘nde amacımız, insanların birbirlerinin acı verici duygularını sakinleştirip, yatıştırabilmesidir.
Ben acı verici bir duygumu sana açıklarım, sen de bana uyumlu bir cevap verirsin ve bağlanmayı teşvik edecek bir cevap verirsin. Kendimi kötü hissettiğimde eşimin beni yatıştırmasına ihtiyacım olması, patolojik bir şey değildir.
İnsanlar sevdiklerinin yanında acıyı daha fazla tolere edebiliyor
İnsanların sevdikleri birinin elini tuttuklarında acıyı daha fazla tolere edebileceklerini gösteren araştırma sonuçları, kanıtlar vardır.
Eğer odada bir arkadaşları varsa ve ellerini tutuyorsa o zaman daha fazla acıya tolerans gösterebiliyorlar.
Eğer odada bir yabancı varsa, o zaman daha az tolerans gösterebiliyorlar. Örneğin, bunu denemek için insanların elini buzun içine koyuyorlar eğer odada bir yabancı varsa, şu kadar dakika tutabiliyor elini buzda. Ama eşi veya sevdiği bir arkadaşı varsa daha fazla tutabiliyor. Çünkü sevdiğiniz biriyle birlikte olmak, oksitosin salgılanmasına neden olur ve bu yatıştırmacı bir kimyasaldır.
Partnerimizin bizi yatıştırması yeterli mi
Sevdiklerimizin bizi rahatlatması ve desteklemesi bize faydalıdır. Duygu odaklı çift terapisi olarak ilk amacımız budur. Sonra buna şunu da ekliyoruz: Karşısındakinin yatıştırmasının yanı sıra insanlar kendilerini yatıştırmayı da öğrenmelidir. İnsanların sadece eşini değil kendini de yatıştırmasını sağlaması ve bunu öğrenmesi önemli.
Kendi kendimizi yatıştırmaya ne zaman ihtiyaç duyarız
Bu iki durumdan meydana gelebilir. Eş yanında mevcut olmadığı zaman. Fiziksel olarak orada olmayabilir veya ikincisi duygusal açıdan mevcut olmayabilir. Çok üzgünüm, o sırada yalnızım bir şeylere ihtiyacım var. Ama eşim başka bir şeye kaygılanıyor veya başka bir şeyle ilgileniyor ve bana cevap veremiyor; o durumda kendimi yatıştırabilmeliyim.
İlişkide merhem olan şey ne
Bir kişi kendi içsel kırılganlığını duygularını açıkladığı zaman, bu düzeltici, iyileştirici bir duygusal deneyim olabilir. Ben kendimi değersiz, yetersiz veya sevilemeyecek bir insan olarak hissediyorsam ve bunu açıkladıktan sonra olumlu bir cevap alırsam, bu iyileştirici bir deneyimdir.
Değişimin kalıcı olması için sadece eşimizi yatıştırmayı öğrenmek değil, kendi kendimizi de yatıştırmayı öğrenmemiz de şarttır. Eşimiz bizi düzenlemek üzere orada olamadığı zaman, bunu kendi başımıza yapabilmeliyiz. Ama ilk olması gereken eşlerin birbirlerinin duygularını düzenleyebilmeleridir.
Sevgiyle kalın..
Uzm. Psk. Dan. Eyüp Sarı
Çift ve Evlilik Terapisi
Çift Terapisi
Eril ve Dişil Yanlarımızla Bir Olabilmek
İnsan biriyle ilişkiye girdiği zaman, kendi bireyselliğinin dişil ve eril yönleriyle de bir iç ilişki kurar.
Norberto Levy
Hepimiz zıtlıklardan meydana geliriz. Dişil, eril, etken, edilgen, zayıf ve kuvvetli yönlerimiz vardır. Sorun!! kültürel olarak kendimizi bu zıt kutuplardan sadece biriyle özdeşleştirerek ötekini dışlamamızdır.
Bazen çiftlerin yaşadığı çatışmaların çoğunun kadın ve erkek arasındaki bakış farklılığını kabul etmemelerinden kaynaklandığını düşünüyorum. İnsan John Gray gibi kendine sormadan edemiyor: 2 farklı dünyada yaşayan varlıklar nasıl uyum sağlayabilir? Biri Mars’tan (Erkek), biri Venüs’ten (Kadın). Bir kadınla erkek ayrı dalga boyundaysalar nasıl iletişim kurabilirler? Yanıt: Sadece ve sadece tek bir bakış açısı olduğu fikrinden vazgeçerek. İlişkideki sorun şudur: Bir bilinç duzeyinden ötekine geçecek esnekliğim yoksa, bükülmez bir bakış açısında diretiyorsam, başka bir perspektiften düşünen eşimi reddetme eğilimindeyimdir.
Aşka dair bir nesir’den alıntı yapmak isterim;
Onun düşünce biçimini kavrama macerasına atılırsam, yeni şeyler ama her şeyden önemlisi onu keşfederim.
Çift olmanın zorluğu dünyada olmanın farklı bir formunu gerektirmesidir: erkeğinki, kadınınki ve ikisini bir potada eritmektir.
Biriyle ilişkiye girmek yeni bir düşünce biçimine olanak tanır, dünyayla farklı bir karşılaşmayı gerektirir.
Ben ötekini GERÇEKTEN keşfettiğimde aşk başlar. Artık sadece bir fikir değil, özgünlüğüyle beni şaşırtan yeni biridir.
Aşk burada başlar: şaşırarak, keşfederek…
Eşimi kendi eski fikirlerimin içine hapsetmeye çalışırsam, hiçbir şey başlamaz. En azından ‘aşkla ilgili’ bir şey başlamaz.
Aşka açık olmak yeniliğe açık olmaktır…
Sevmek gerçeğe açılmaktır.La Edri
Önerim; olayları farklı görecek biçimde kendimi şekillendirmem, açmamdır. Böylece hem karşımdakine ulaşabilir de kendim için dünyada farklı bir biçimde var olmanın yolunu bulurum. Bir çift sorun yaşadıklarına inanıyorsa, adam hayata mantığıyla, kadın da duygularıyla bakıyorsa yine tam tersi kadın mantığıyla bakıp, adam duygularıyla bakıyorsa; bu farklılıklarını bir çıkış noktası olarak kabul etmeden anlaşmaları çok zordur. Bana kalırsa çağdaş dünya da bir değişim yaşanmakta: Kadın erkeksi yönlerini geliştirirken, erkekler de dişil duyarlılıklarına önem vermeye başladılar.
Sözün özü: Senin bakışını kabul eder ve saygı duyarsam, onu kendiminkine entegre edebilirim ve bu da benim açımdan gelişme anlamına gelir. Seni reddeder ve kendi söylediğime ikna etmeye uğraşırsam, yalnız kalırım. Klinik deneyimlerimde de gördüğüm ve üzerine çalıştığımız noktalardan biridir. Karşımızdakinin bize daha iyi bir fikir vereceğine, yeni bir seçenek sunacağına inanmadan onun her şeyi bizim yaptığımız gibi yapmasını sağlamaya çalışmak.
Sevgiyle Kalın..
Uzm.Psk.Dan.Eyüp SARI
Çift Terapisti
KAYNAKÇA: Gözleri Açık Sevmek – Jorge BUCAY
Bireysel Psikoterapi
İlişkideki Bağlanma Yaralanması, Aldatma Terapisi Perspektifinden
Çiftler arasında yaşanan gerçek bir terk edilme, hakaret içeren ağır sözler, mâli anlamda aldatma, cinsel aldatma, başka bir kişiyle flörtleşme vs. ilişkinin güvenini zedeleyen, eşlerin duygusal manada incinmelerine sebep olan durumlardır.
Çift Terapisi