Eril ve Dişil Yanlarımızla Bir Olabilmek
İnsan biriyle ilişkiye girdiği zaman, kendi bireyselliğinin dişil ve eril yönleriyle de bir iç ilişki kurar.
Norberto Levy
Hepimiz zıtlıklardan meydana geliriz. Dişil, eril, etken, edilgen, zayıf ve kuvvetli yönlerimiz vardır. Sorun!! kültürel olarak kendimizi bu zıt kutuplardan sadece biriyle özdeşleştirerek ötekini dışlamamızdır.
Bazen çiftlerin yaşadığı çatışmaların çoğunun kadın ve erkek arasındaki bakış farklılığını kabul etmemelerinden kaynaklandığını düşünüyorum. İnsan John Gray gibi kendine sormadan edemiyor: 2 farklı dünyada yaşayan varlıklar nasıl uyum sağlayabilir? Biri Mars’tan (Erkek), biri Venüs’ten (Kadın). Bir kadınla erkek ayrı dalga boyundaysalar nasıl iletişim kurabilirler? Yanıt: Sadece ve sadece tek bir bakış açısı olduğu fikrinden vazgeçerek. İlişkideki sorun şudur: Bir bilinç duzeyinden ötekine geçecek esnekliğim yoksa, bükülmez bir bakış açısında diretiyorsam, başka bir perspektiften düşünen eşimi reddetme eğilimindeyimdir.
Aşka dair bir nesir’den alıntı yapmak isterim;
Onun düşünce biçimini kavrama macerasına atılırsam, yeni şeyler ama her şeyden önemlisi onu keşfederim.
Çift olmanın zorluğu dünyada olmanın farklı bir formunu gerektirmesidir: erkeğinki, kadınınki ve ikisini bir potada eritmektir.
Biriyle ilişkiye girmek yeni bir düşünce biçimine olanak tanır, dünyayla farklı bir karşılaşmayı gerektirir.
Ben ötekini GERÇEKTEN keşfettiğimde aşk başlar. Artık sadece bir fikir değil, özgünlüğüyle beni şaşırtan yeni biridir.
Aşk burada başlar: şaşırarak, keşfederek…
Eşimi kendi eski fikirlerimin içine hapsetmeye çalışırsam, hiçbir şey başlamaz. En azından ‘aşkla ilgili’ bir şey başlamaz.
Aşka açık olmak yeniliğe açık olmaktır…
Sevmek gerçeğe açılmaktır.La Edri
Önerim; olayları farklı görecek biçimde kendimi şekillendirmem, açmamdır. Böylece hem karşımdakine ulaşabilir de kendim için dünyada farklı bir biçimde var olmanın yolunu bulurum. Bir çift sorun yaşadıklarına inanıyorsa, adam hayata mantığıyla, kadın da duygularıyla bakıyorsa yine tam tersi kadın mantığıyla bakıp, adam duygularıyla bakıyorsa; bu farklılıklarını bir çıkış noktası olarak kabul etmeden anlaşmaları çok zordur. Bana kalırsa çağdaş dünya da bir değişim yaşanmakta: Kadın erkeksi yönlerini geliştirirken, erkekler de dişil duyarlılıklarına önem vermeye başladılar.
Sözün özü: Senin bakışını kabul eder ve saygı duyarsam, onu kendiminkine entegre edebilirim ve bu da benim açımdan gelişme anlamına gelir. Seni reddeder ve kendi söylediğime ikna etmeye uğraşırsam, yalnız kalırım. Klinik deneyimlerimde de gördüğüm ve üzerine çalıştığımız noktalardan biridir. Karşımızdakinin bize daha iyi bir fikir vereceğine, yeni bir seçenek sunacağına inanmadan onun her şeyi bizim yaptığımız gibi yapmasını sağlamaya çalışmak.
Sevgiyle Kalın..
Uzm.Psk.Dan.Eyüp SARI
Çift Terapisti
KAYNAKÇA: Gözleri Açık Sevmek – Jorge BUCAY
Bireysel Psikoterapi